• thomas hobbes un herhangi bir egemen olmayan doğal devleti. bu devlette insanlar doğuştan eşittir ve hepsi birbirine düşmandır. hayatlarını sürdürmek için ellerinden geleni yaparlar. bu nedenle state of nature sürekli bir savaş halindedir. insanları kontrol edebilcek herhangi bir güç olmadığından ötürü de bu konuda özgürdürler. bu devlette anayasa ya da belli bi otorite olmadığı için hukuk ya da adalet gibi kavramlar da bulunmamaktadır.
    (bkz: thomas hobbes)
    (bkz: leviathan)
  • hobbesun aslında state'i devlet anlamında değil, durum anlamında kullandığını varsaydığım konsept. zira, devletten bahsettiğimiz zaman, olayın içine zaten, hobbes'un tasvir ettiği leviathan girmektedir, zira hobbes, herhangi bir otorite (devlet)nin, yönetim biçimi ne olursa olsun, varlığının state of nature'un varlığını ortadan kaldıracağını iddia eder. dolayısıyla state of nature, merkezi bir otoritenin olmadığı kaotik durumu tasvir ederken, bu durumda devletin de olmadığını iddia edebiliriz sanırım (otoritesiz bir devletin varlığını dahi kabul etmeyerek).

    state of nature, insanların, hobbes'un right of nature olarak tasfir ettikleri, ve insanlığın özündeki, "kendi mutluluğu için her yolu" kullanmanın, hiç bir şekilde kontrol edilemediği durumdur. dolayısıyla, denildiği gibi, sürekli bir savaş hali mevcuttur.
  • sadece hobbes tarafindan degil, bircok toplumsal sozlesme kuramcisi tarafindan konu edilmis, merkezi otoritenin kurulusunu oncelleyen dogal durum tasarimidir. (bunun verilili bir bilgi oldugunu saniyordum ama tereddutlere karsi tekrar etmekte fayda var; state of nature herhangi bir devleti tanimlamaz. devletsiz dogal durum anlamina gelir.) yine de dogal durum diyince akla gelen ilk uc dusunur hobbe, locke, rousseau'dur.

    hobbes icin dogal durum, surekli bir savas hali olmasindan yaninda surekli bir teyakkuzu gerektirdigi icin de istenmeyen bir durumdur. tabii hal' de bireyler devamli olarak zihinsel/fiziksel cabalarini olasi rakiplerine (1) karsi kendilerini korumak (2)ustunluk saglamak ve (3) kendi guclerini arttirma planlari yaptiklari icin herhangi bir bilgi/ekonomik/tarihsel uretimde ve birikimde bulunamazlar. iktidar ve otorite salt bireyleri olum tehdidinden korumaz, varligiyla duzeni tertip eder, zihinsel ve fiziksel kaynaklarin akisini duzenler.
    john locke'a gore dogal durum, hobbes icin oldugu kadar urkutucu degildir. bunu da dogal durumda sadece iktidarin olmadigi saptamasini yapmakla kalmayan ayni zamanda herhangi bir yasa, bilgi, dogru'nun da var olmadigi argumanini son derece esasli bicimde ortaya koymus olan hobbes'un aksine vicdan ve tanrisal bir yasanin oldugu iddiasiyla ortaya koyar. hobbes icin olmazsa olmaz savas hali psikolojisi locke'a gore dogal durumdan sapmadir. dogal olan baristir, duzen dogada, insan dogasinda ve toplumsal yasam da vardir. devletin gerekliligini nasil acikladigi ise savas hali, cezalandirma vs. argumanindan cikar, uzun uzadiya yazamayacagim. hobbes'la bircok noktada ayrilir, zaten gicigi vardir, ama hobbes'un metnini bircok duzlemde okumak mumkun oldugundan, her ne kadar ilk okuyusta insana mide bulantisi hissi yaratsa da locke'a gore daha ilginc bir adamdir.
    rousseau icinse dogal durum kaybolmus bir cennettir, onun tasariminda insanlar hobbes'taki gibi birbirleriyle kapismaz. onun tabii insani agac kovuklarinda, magaralarda uyur. karni acikinca yer, cani isteyince sevisir. ne bir topraga, ne de baska birilerine baglidir. ne zaman ki bu birey toplumsallasir, ne zaman ki 'mulk' kavramiyla tanisir, 'bu benim su senini' ogrenir iste o zaman hem dogadan hem kendi dogasindan kopar, birbiriyle savasmaya, didismeye de o zaman baslar. insanlar ozgur dogar ama her yerde zincire vurlumuslardir, deyisiyle gercek savasin var olan toplumsal duzende gizlice surdugunu iddia eder. devlet dogal durumdaki siddet tehlikesine karsi degil, toplumsal durumdaki esitsizlik ve ozgurluk sorununa cozum bulmak icin gereklidir ona gore.
  • mutlakıyetçi rejim yanlısı thomas hobbes'a göre bu durumda bitmek bilmeyen sınırsız bir kaos yaşanacak ve doğaları gereği egoist insanlar birbirlerini öldürme pahasına kısıtlı kaynaklar için durmaksızın savaşacaklardır. liberal olan john locke bu durumda ufak aksaklıklar haricinde sorun çıkmayacağını çünkü insanın kusurları olmakla beraber özünde iyi olduğuna inanır. yine de bu durumun garantisi için bir toplumsal sözleşme gereklidir. jean jacques rousseau ve john rawls ise bu durumda insanın bireysel çıkarlarından habersiz doğal canlılar olduğunu ve birbirlerine zarar vermeyeceklerini savunurlar.
  • liberallerin insan doğası anlayışına göre şekillendirilen hipotetik kavram. her insanın kendi çıkarını düşündüğü varsayımına dayanır. klasik liberaller devletin gerekliliğini bu kavramla açıklar. state of nature herhangi bir otorite, devlet kurumu, organizasyonun olmadığı bir durumdur. burada yaşanabilecek olası haksızlıklar, zor kullanmaları engellemek için insanların kendi aralarında toplum sözleşmesi yaptığı anlatılır.
  • toplum sözlesmeleritemel noktasini olusturan kavram doga durumudur .bu kavramla ilgili okumalar yaparken (bkz: hobbes) ve (bkz: locke) state of nature goruslerini incelemiz gerekir.hobbesun doga durumunda insan insanin kurdudur ve bu yuzden devlet durumuhobbesicin zorunludur .ama liberal dusunur locke da doga durumu insanlarin ozgurce yasadigi bir pozisyondadir .lockeun dusuncesinde devlet ,doga durumundaki insanlarin mulkiyeti korumak icin varolan zorunlu bir kotuluktur .
  • ing- doğa durumu.

    siyaset ve hukuk felsefesicilerinin devletin ortaya çıkmasından önceki insanın ve insanlar arasındaki ilişkilerin nasıl olduğuna yönelik, gözlemden ziyade akıl yürütmeye dayalı kurgulamaları anlatan kavram.
  • bugünlerde aklıma tekrar tekrar gelen bir terim. aynı zamanda benim siyaset felsefesi sevmeye başlamama da sebep olan bir konu.

    şu an ukrayna sınırları içinde rusya ukrayna savaşının yarattığı bir düzensizlik hakim. bu durumdan yararlanmak isteyen insanlar yağma yapabiliyor, insanlarin degerli eşyalarına el koyabiliyor, devletin dağıttığı silahları bile kullanmamaları gereken amaçla kullanabiliyorlar. bu durum state of nature terimini aklıma getiriyor. çünkü insanlar arasında hiyerarşik bir fark yok, bir mutlak güç olsa dahi işlemiyor ve insanlar yaptıkları hareketlerden mutlak güç tarafından sorumlu tutulmuyor. ancak ayni seviyede bulundukları diğer insanlar tarafından sorumlu tutulabilmekteler. bunun sonucu da state of nature teriminin de önemli bir özelliği olan insanların cezaları kendilerinin kesmesi. twitterda bu günlerde çokça yagmacıların çıplak şekilde direklere sarıldığını gördük değil mi? mutlak bir güç olsaydı ceza bu olur muydu?
  • doğa durumu için şu meşhur söze bakabilirsiniz; homo homini lupus (insan insanın kurdudur)
hesabın var mı? giriş yap